Az sonra yumurtadan ''çıtır çıtır'' sesler gelmeye başladı. Küçük yavru başını dışarı çıkardı. Anne ördek onu görünce çok şaşırdı. Çünkü bu yavru büyük ve griydi. Ertesi gün anne ördek, yavrularını yüzmeye götürdü.
Onları kırlarda dolaştırdı. Çiçekleri, ağaçları, kuşları ve başka hayvanları onlara tanıttı. Yavruların hepsi de çok sevimliydi. Ama gri ve büyük yavru hiç sevimli görünmüyordu. Diğerleri gibi pofuduk ve sarı tüyleri yoktu. Kardeşleri onu sevmemişlerdi. Onunla oynamak istemiyorlardı.
Üstelik çiftlikteki diğer hayvanlar da onunla ''çirkin ördek yavrusu, çirkin ördek yavrusu'' diye alay ediyorlardı. Anne ördek, olanlara çok üzülüyordu. Ama çiftlikteki hayvanları susturamıyordu. Gri ördek, hayvanların onunla dalga geçmesine artık dayanamıyordu.
- Ben neden herkes gibi değilim? Neden kardeşlerimden farklıyım, diye üzülüyordu. Bir gün güneş doğarken, çiftlikten kaçmaya karar verdi. ''Kim bilir belki de bana benzeyen birini bulurum'' diye düşünerek dışarı çıktı. Yolda ineklerle karşılaştı.
Onlara,
- Siz bana benzeyen bir ördek yavrusu gördünüz mü, diye sordu.
Onlar,
- Hayır görmedik, diye cevap verdiler.
Ama küçük gri ördek ümidini kaybetmedi. Gördüğü herkese aynı soruyu sormaya devam etti. Az sonra kazlarla karşılaştı.
Onlara da,
- Siz hiç bana benzeyen bir ördek gördünüz mü, diye sordu.
Kazlar,
- Hayır sana benzeyen bir ördek görmedik. Ama sen buradan hemen uzaklaş. Buralar da avcılar var. Seni yakalayabilirler, diye onu uyardılar.
Gri ördek yavrusu nefes nefese kaçmaya başladı. Akşama doğru sazlık bir yere geldi.
Kendi kendine,
- Burası güzel bir yere benziyor. Burada yaşayayım. Üstelik buralarda kimse bana '' Çirkin ördek yavrusu demez.'' Diye düşündü. Günler böylece geçti. Bir gün, gri ördek yavrusu gök yüzünde bembeyaz tüylü, uzun boyunlu, turuncu gagalı kocaman kuşlar gördü. Onlara hayran hayran baktı.
- Ne kadar da güzel görünüyorlar, dedi.
Bu sırada oradan bir çiftçi geçiyordu. Küçük yavruyu gördü ve ona acıdı.
- Zavallı ördek. Buralarda üşüyeceksin. En iyisi seni eve götüreyim. Çocuklarım sana bakarlar, dedi.
Onu alıp evine götürdü. Çiftçinin çocukları onu çok sevdiler. Ördek yavrusu kışı çiftçinin evinde geçirdi. İlkbahar geldiğinde kocaman olmuştu.
Çiftçi ona,
- Artık kendini koruyabilecek kadar büyüdün, dedi. Bu günden sonra gölde özgürce yüzebilirsin.
Ördek yavrusu, göle doğru gitti. Başını suya eğince, suda kendisini gördü.
- İnanılmaz, diye şaşırdı. Ne kadar da değişmişim. Ben bile kendimi zor tanıdım.
Gri ördek yavrusunun tüyleri bembeyaz olmuştu. Üstelik pırıl pırıl parlıyordu. Kanatları kocamandı. Hiç ördeğe benzemiyordu. Üstelik çirkin de değildi. Az sonra ileride uçan kuğuları gördü. Onları önceki yaz da görmüştü.
- Tıpkı bana benziyorlar, dedi.
Hemen onların yanına uçtu. Onlarla arkadaş oldu. O zaman anladı ki o bir ördek değil, kuğuydu. Arkadaşlarıyla birlikte neşeyle uçtu. Bir gün gölün üstünde uçarken, aşağıda ki çocukların birbirleriyle konuştuklarını duydu.
Çocuklardan biri onu göstererek,
- Şu kuğuya bakın. Hayatımda hiç bu kadar güzel kuğu görmedim, diyordu.
SORULAR
1.Hayvanlar, gri yavruyu neden çirkin buluyorlar?
a Sarı olduğu için
b Gri ve büyük olduğu için
c Gözleri çirkin olduğu için
2.Gri yavru neden çiftlikten kaçıyor?
a Daha güzel yiyecekler bulmak için
b Çiftlikteki göl de yüzebilmek için
c Kendine benzeyen birini bulmak için
3.Gri yavru aslında ne yavrusuymuş?
a Ördek
b Kuğu
c Kaz
4.Çiftçi ve çocuklar için hangisi söylenemez?
a İyi kalpli
b Aç gözlü
c Yardım sever
5.Kazlar neden çirkin ördek yavrusuna uzaklaşmasını söylüyorlar?
a Çirkin olduğu için
b Diğer ördeklerden farklı olduğu için
c Yakınlarda avcılar olduğu için
Buradan Çilli Horoz masalına ulaşabilirsiniz.
0 Yorumlar