Kara Buğday Masalı - Çocuklar İçin Yeni Masallar

Bir zamanlar çok uzak bir ülkede kocaman bir buğday tarlası varmış. Bu buğday tarlasının olduğu yerde bir de söğüt ağacı yaşarmış. Söğüt ağacı, gösterişli, uzun boylu, kocaman bir ağaçmış. Dalları hep aşağıya doğru eğik dururmuş. Yaprakları yemyeşilmiş. Söğüt ağacı, yaşlanınca gövdesinde yarıklar açılmış. Bu yarıklarda otlar, çiçekler büyümeye başlamış. Kuşlar sık sık gelirler onun dallarına konar, ötüşürlermiş.


Söğüt ağacı kuşlarla konuşur söyleşirmiş. Onlar da söğüt ağacını çok severlermiş. Söğüt ağacını en çok seven ise serçeymiş. Bir gün söğüt ile serçe yine söyleşiyorlarmış. 

Söğüt ağacı serçeye,

- Sana Kara Buğday'ın başından geçenleri anlatayım mı, diye sormuş.

Serçe,

- Zevkle dinlerim, diye cevap vermiş.

Bunun üzerine söğüt ağacı başlamış anlatmaya...


Kara Buğdayı

 ''Şu benim yaşadığım topraklarda çiftçiler buğday yetiştirirler. Ben buğdayları çok severim. Çünkü onlar pek alçak gönüllüdür. Büyüdükçe başlarını yere eğerler. İşte benim anlatacağım masal da bu buğdaylardan biri ile ilgili. Bir zamanlar buralarda Kara Buğday adında bir bitki yaşıyordu. O diğer buğdaylar gibi alçak gönüllü değildi. Büyüdükçe başını eğmezdi.

Tam tersine hep dik tutardı. O da bir şey değil, başka buğdayların hiçbirisini beğenmezdi. Herkeste bir kusur bulurdu. Ama kendi kusurlarını hiç bir zaman görmezdi. Hiç durmadan kendisini över dururdu.

Bir gün onu tarla kuşu ile konuşurken duydum.
Tarla kuşuna,

- Ben diğer buğdaylardan daha güzelim. Çok gösterişli ve büyüğüm, diyordu.

Tarla kuşu, onun bu sözlerini beğenmedi. Ama ona hiçbir şey demeden uçup gitti. 

Fakat ben dayanamadım, ona seslendim,

- Heeey, Kara Buğday, kendinle bu kadar övünme. Herkesin kendine göre bir güzelliği vardır, dedim.

Ama Kara Buğday, benim bu sözlerime çok kızdı:

- Hıh! Sen kendine bak. İyice yaşlanmışsın. Üstelik yarıklarında kocaman otlar büyümüş, diye benimle alay etti.

Diğer buğdaylar, Kara Buğday'ın bu sözlerini duydular. Onlar da,

- Neden böyle davranıyorsun. Söğüt ağacı senden daha yaşlı. Ona saygı göstermelisin, dediler.

Ne yazık ki Kara Buğday bu sözlerin hiçbirine aldırmadı.


Kara Buğdayları

Günler böyle geçti. Kara Buğday kendinden başka hiç kimseyi beğenmedi. Bir gün hava karardı. Yağmur yağmaya, fırtına esmeye başladı. Tarladaki bütün bitkiler, başlarını aşağı eğdiler. Ama Kara Buğday kibirin'den başını eğmedi.

Tarladaki bütün buğdaylar ve çiçekler ona seslendiler:

- Başını eğ!

Kara Buğday,

- Eğmem, diye cevap verdi.

Çiçekler,

- Fırtına geliyor. Başını eğ, dediler.

Kara Buğday söz dinlemedi.

Derken yağmur dindi. Fırtına geçti. Çiçekler ve buğdaylar başlarını kaldırdılar. Hepsinin de yaprakları yağmurdan sırılsıklam olmuştu. Sonra etraflarına bakındılar. Bir de ne görsünler? Kara Buğday yanmıştı. Başını eğmediği için ona yıldırım çarpmıştı.

Söğüt masalını bitirince ağlamaya başlamış.

- İşte böyle, demiş serçeye. Kara Buğday kendini beğenmişliğin cezasını böyle çekti.

Serçe de gözleri dolu dolu söğüt ağacına bakmış. Bu masalı hiç bir zaman unutmamış.

SORULAR

1.Bu masalı kim anlatmış?
a Söğüt
b Serçe
c Buğday

2. Söğüt ağacı yaşlanınca ne olmuş?
a Kendini beğenmemeye başlamış
b Gövdesinde yarıklar açılmış
c Hiç kimseyle konuşmamış

3. Söğüt ağacı buğdayları neden seviyormuş?
a Küçük oldukları için
b Alçak gönüllü oldukları için
c Onlarla akraba olduğu için

4. Kara Buğday'ı neden yıldırım çarpmış?
a Başını eğmediği için
b Uzun boylu olduğu için
c Kara olduğu için

5. Söğüt ağacı nerede yaşıyormuş?
a Buğdayların olduğu yerde
b Ormanda
c Çölde

Yorum Gönder

0 Yorumlar