Taşıtların İşbirliği Masalı Oku
Çınar Okulu’nun öğrencileri, okullarının bahçesinde oynarlarken öğretmenleri, onlardan sınıfta toplanmalarını istemiş. Çocuklar merakla sınıflarına girmişler. Öğretmenleri hemen söze girmiş:
– Çocuklar! Çok uzakta olan bazı arkadaşlarınızın bize ihtiyacı var. Sizlerin; defteriniz, kitabınız, kaleminiz, kısacası her şeyiniz var.
Ancak sizin imkânlarınıza sahip olamayan bazı arkadaşlarınız da var. Onlara yardım etmek ister misiniz? Çocuklar, hep bir ağızdan:
– Evet! Çok isteriz.
İyi kalpli öğretmen, beklediği cevabı duyunca mutlu oldu.
– Bugün evinize gittiğinizde; kullanmadığınız oyuncaklarınızı, defter, kalem ve
Özellikle kitaplarınızı özenle paketleyip yarın okula getirmenizi istiyorum, demiş ve sınıftan ayrılmış. Çocuklar, başkalarına yardım edecek olmanın heyecanını yaşıyorlarmış.
O gün okul çıkışı, herkes oyalanmadan doğruca evlerine gitmiş. Anne ve babalarına, öğretmenlerinin söylediklerini anlatmışlar.
O gün okul çıkışı, herkes oyalanmadan doğruca evlerine gitmiş. Anne ve babalarına, öğretmenlerinin söylediklerini anlatmışlar.
Onlar da öğretmenlerinin bu kadar hoş bir şeye vesile olmasından son derece memnun olmuşlar. O akşam tüm çocuklar, anne ve babalarıyla; ellerindeki defter, kalem ve kitaplarını düzenleyip paketlemişler.
Ertesi sabah, her çocuğun elinde, uzaktaki çocuklar için hazırlanmış paketler varmış. Öğretmen, duyarlılıklarından dolayı, öğrencileriyle gurur duymuş.
Okulda kullanmadıkları kitapları da hep birlikte sarmışlar. Hazırlıklar bittikten sonra sıra, bu paketlerin uzaktaki çocuklara ulaştırmasına gelmiş.
Bu görev, çuf çuf trene düşmüş. Tüm paketler trene, görevliler tarafından yüklenmiş. Çuf çuf tren, paketlerde ne olduğunu biliyormuş. Bu yüzden de yapacağı bu yolculuğu her zamankinden çok önemsiyormuş.
İhtiyacı olan çocuklara, biraz da olsa yardımcı olacağı için çok mutluymuş. Rayların üzerinde çuf çuf ilerlerken, yolda gördüğü diğer arkadaşlarına “Vup vup!” diye, düdük çalarak selâm veriyormuş.
Çuf çuf tren, neşe içinde ilerlerken bir taraftan da şarkılar söylüyormuş: “Ben bir uzun trenim, Raylarda, çuf çuf gideri, Vup vup düdük çalarım, çocuklara yardım ederek onları sevindiririm.”
Bir süre ilerledikten sonra, çuf çuf tren, araba ve tekne ile karşılaşmış. Onlara selam verip, yoluna devam edecekken arkadaşı araba seslenmiş:
– Çuf çuf tren! Nereye gidiyorsun böyle? Seni görmeyeli uzun zaman olmuştu. Hadi biraz mola ver de hasret giderelim. Çuf çuf tren:
– Çok isterdim ama önemli bir görevim var. Görevimi tamamladıktan sonra size katılabilirim. Tekne:
– Bu kadar önemli olan görevin nedir? Çuf çuf tren:
– İhtiyacı olan çocukları sevindirmek için, onlara kitap, kalem, defter ve oyuncak taşıyorum. Araba:
– Evet, gerçekten de çok önemli. Sana kolay gelsin, işini bitirince bize katılırsın. Tren, arkadaşlarına veda ederek yoluna devam etmiş. Şarkılar söyleyerek, giderken büyük bir gürültüyle sarsılmış ve olduğu yerde kalakalmış.
Tüm çabalarına rağmen ilerleyemiyormuş.
Tren, paketlerini çocuklara ulaştırmayacağı için üzülmeye başlamış. Ne yapıp edip bir yolunu bulmalı ve paketleri sahiplerine ulaştırmalıymış.
O sırada tren, eski bir arkadaşı olan uçağı görmüş. İlerleyemese de hâlâ düdüğünü çalabiliyormuş. “Vup vup!” diye bağırarak uçağa sesini duyurmaya çalışmış.
Çok geçmeden, uçak, trenin düdüğünü duymuş. Bir terslik olduğunu anlayarak arkadaşının yanına doğru süzülmüş. Uçak:
– Ne oldu Çuf çuf tren? Bir sorun mu var? Tren:
– Hiç sorma! Taşıdığım paketleri çocuklara yetiştirmem lazım. Galiba motorum arızalandı, kıpırdayamıyorum.
Uçak:
– Sana nasıl yardımcı olabilirim? Tren:
– Bir yolunu bulup paketleri çocuklara ulaştırmalısın. Uçak:
– Paketleri taşımayı çok isterdim ama bagai bölümüm tamamen dolu. İstersen çevrede bize yardım edebilecek birileri var mı, bakayım. Diyerek treni yanından ayrılmış.
Havalanarak etrafı kolaçan etmeye başlamış. Çok geçmeden deniz motoru ile karşılaşmış. Durumu ona anlatmış. Deniz motoru, bu görevi seve seve kabul etmiş.
Uçak, vakit kaybetmeden trende yüklü olan paketleri üçer beşer, deniz motoruna taşımış. Deniz motoru, paketleri devraldıktan sonra, hızla yola koyulmuş.
Kendisine yardım edebilecek birini bulabilmenin umuduyla, kalan benziniyle, kıyıya doğru yanaşmış. Orada, arkadaşı yaşlı arabayı görmüş. Deniz motoru heyecanla, hızlı hızlı anlatmaya başlamış:
– İyi ki karşıma çıktın. Taşıdığım paketleri, çocuklara ulaştırmam gerekiyor. Ne yazık ki benim de benzinim bitti. Bana yardım edebilir misin? Araba:
– Hımmm, çuf çuf trenle karşılaştığımızda görevinden bahsetmişti. Bozulduğuna çok üzüldüm, oysa çok önemsiyordu bu görevi. Paketleri taşımayı çok isterdim ancak artık yaşlandım.
Sen burada bekle, demiş. Arkadaşlarından birini görebilmek umudu ile ağır ağır dolanmaya başlamış.
Eski araba, kıyaya yaklaşan yolcu gemisini görmüş. Onun, paketleri götürmek için çok uygun olabileceğini düşünmüş. Yolcu gemisi de eski arabayı fark ederek onun yanına doğru yanaşmış.
Eski araba, yolcu gemisine, olan biteni bir çırpıda anlatmış. Yolcu gemisi, hiç tereddüt etmeden paketleri taşıyabileceğini söylemiş. Birlikte deniz motorunun yanına varmışlar ve paketleri yolcu gemisine aktarmışlar.
Yolcu gemisi, kıyıda bir süre dinlenip yolcularını indirdikten sonra, paketleri sonlara ulaştırmak için yola çıkmış. Herkes hat bir nefes almış.
Yolcu gemisi, onların eşliğinde eğlenerek uzun bir yolculuk yapmış. Paketleri ulaştıracağı yere yaklaşmış. Fakat yolcu gemisi bir sorunla karşılaşmış.
Geldiği yerden sonrasına deniz yolu ile devam etmesinin imkânı yokmuş. Bu soruna bir çözüm ararken, arkadaşı yolcu uçağını görmüş.
Tam uçağın dikkatini çekmek için ne yapabileceğini düşünürken, kendisini görmüş olan uçak alçalarak gemiye seslenmiş:
– Nasılsın arkadaşım? Seni buralarda pek görmezdik. Hangi rüzgâr attı seni buraya?
Yolcu gemisi, üstlendiği görevi ve karşılaştığı sorunu uçağa anlatmış. Uçak:
– Dert ettiğin şeye bak! Ben de tam oraya gidiyorum. Sarkıtacağım iple paketleri senden alıp, ulaştırılması gereken yere götürürüm, demiş ve paketleri devralmış.
Tüm bunlar olup biterken eski arabanın aklı hem paketlerde hem de yol ortasında bozulmuş olan Çuf çuf trendeymiş. Neyse ki tam o sırada yanından bir polis motosikleti geçiyormuş. Hemen ona seslenmiş. Polis motosikleti:
– Söyle bakalım ne oldu? Eski araba:
– Çocuklara yardım götürmek için yola çıkan çuf çuf tren, bozularak rayların ortasında kaldı. Ona yardım etmeliyiz. Polis:
– Elbette, oraya hemen bir yardım helikopteri yollayacağım! Paketler ne oldu peki? Eski araba:
– Çocuklara bir an önce ulaşması için paketleri yolcu gemisiyle yolladık. Polis:
– O zaman sıkıntı yok. Ben şimdi anons eder, çuf çuf trene yardım yollarım.
Polis motosikleti, vakit kaybetmeden yardım helikopterine telsizle ulaşmış ve çuf çuf trenin arızasını bildirmiş.
Yardım helikopteri hemen yola koyulmuş. Gerekli malzemeleri alarak çuf çuf trenin arıza yaptığı bölgeye ulaşmış. Çuf çuf tren:
– Sonunda biri beni hatırladı, diyerek sitem etmiş. Yardım helikopteri:
– Sorunun nerede olduğunu biliyor musun? Çuf çuf tren:
– Galiba motorumda sıkıntı var. Ama tam olarak arıza neden kaynaklandı, bilemiyorum.
Yardım helikopteri, tamir araç gereçleriyle hemen işe koyulmuş. Çuf çut trenin motorunda oluşan arızayı uzun uğraşlar s0nunda gidermiş.
Artık çuf çuf tren, rayların üzerinde süzülmeye hazırmış. Çuf çuf tren kendisini arızadan kurtaran yardım helikopterine teşekkür etmiş.
Yolcu uçağı, ulaştırması gereken paketleri sonunda çocuklara teslim etmiş. Çocuklar uçaktan boşaltılan paketleri merakla izlemişler. Paketlerin kendilerine geldiğini biliyorlarmış. Ama içinden neler çıkacağı hakkında, çok fikirleri yokmuş.
Sıra, gelen paketleri açmaya gelmiş. Hepsi paketleri heyecanla açmış. Paketlerden; tertemiz kitaplar, kalemler, oyuncaklar, boya kalemleri çıkmış. Çocuklar bu hediyeleri çok beğenmişler. Ama en çok, okuyabilecekleri kitapları görünce mutlu olmuşlar.
Onlara bu hediyeleri yollayan çocuklara bir teşekkür mektubu yazmışlar. Uçak mektubu alıp yola koyulmuş. Çocuklar, uçağın arkasından el sallamışlar.
Uçak uzunca bir yolculuk sonunda yolcu gemisini bulmuş.
– Merhaba gemi! Görevi tamamladım. Paketleri çocuklara ulaştırdım ve onlar da çok sevindiler. Gemi:
– Böyle güzel bir işte yardımcı olduğun için, sana çok teşekkür ederim uçak. Uçak:
– Ben bunu zevkle yaptım. Ama artık havaalanına gitmem gerek. Yolcular beni bekliyor. Bu arada paketleri alan çocuklar, kendilerine hediye yollayan Çınar Okulu öğrencilerine teşekkür mektubu yazdılar. Mektubu sen ulaştırırsın artık. Gemi:
– Tabii ki! Hadi sana iyi yolculuklar. Gemi, uçaktan mektubu aldıktan sonra, mektubu, tamir edildiğini duyduğu çuf çuf Trene ulaştırmak üzere yola koyulmuş.
Yolcu gemisi, mavi denizin dalgaları arasında ilerlerken tamamladıkları görevin mutluluğu ile martılarla birlikte şarkılar söylüyormuş.
“Ben bir yolcu gemisiyim. Mavi gökle deniz arasındayım. Şarkılar söyler, dalgalarda dans ederim.”
Yolcu gemisi, gökte süzülen küçük uçağın pervanesinin çıkardığı sesle şarkısını kesmiş. Yolcu gemisi, düdüğünü çalarak küçük uçağa seslenmiş. Küçük uçak, geminin kendisini çağırdığını duyunca hemen yanına gitmiş. Gemi:
– Merhaba arkadaşım. Yolcu uçağı paketleri yerine ulaştırmış. Onları alan çocuklar da çok mutlu olmuş ve hediye yollayan öğrencilere teşekkür etmek için bir mektup yazmışlar.
Ama biliyorsun, ben da hiçbir yerde hareket edemem. Bu yüzden mektubu çuf çuf trene ulaştırır mısın?
Uçak, mektubu trene seve seve ulaştıracağını söylemiş. Gökyüzüne yükselip Çuf çul trene doğru yol almış. Bir süre sonra, Çuf çuf trenin raylar üzerinde süzüldüğünü görmüş. Hemen alçalıp seslenmiş: Uçak:
– Çuf çuf tren nasılsın? Çuf çuf tren:
– Çek iyiyim, tamir edildim ve eskisinden çok daha iyi çalışıyorum. Uçak:
– Çek sevindim. Paketler yerine ulaşmış, onu haber vereyim, dedim. Bir de hediyeleri yollayan çocuklara teşekkür mektubu göndermişler. Bu mektubu onlara ulaştırır mısın? Çuf çuf tren:
– Sayenizde çok önemli bir görevi başarıyla tamamladık. Bu yüzden hepinize ne kadar teşekkür etsem az, diyerek uçaktan mektubu almış ve rayların üzerinde çuf çuf ilerlemeye başlamış.
Çuf çuf tren, ne kadar iyi arkadaşlara sahip olduğunu bu olayla daha iyi anlamış. Mektubu ulaştırmak için yola devam etmiş.
Bu arada, neşeyle şarkısını söylemeyi de ihmal etmemiş: “Ben bir uzun trenim, Raylarda, çuf çuf giderim, Vup vup düdük çalarım. Çocuklara mektubu götürür, Onları sevindiririm. “
Sonunda Çınar Okulu’na ulaşmış. Mektubu öğrencilere iletmiş. Yolladıkları hediyelerin, diğer çocukları mutlu etmesinden memnun olmuşlar.
Çuf çuf trene teşekkür etmeyi de ihmal etmemişler. Ama çuf çuf tren bazı taşıt arkadaşlarına teşekkür etmediğini hatırlamış ve onları bulup teşekkür etmek için hızla yola koyulmuş, neşeyle raylar üzerinde tıkır tıkır ilerlemiş.
0 Yorumlar