Turna ve Yengeç-Hikaye Oku
Bir zamanlar küçük bir gölün kıyısında yaşayan bir turna varmış. Aynı göldeki balıkları yakalarmış. Bütün balıklar ondan nefret edermiş ama o bütün balıkları çok severmiş:
-Balıklar çok lezzetli, nefis. Bayıldım.
Turna her zaman karnını doyururmuş, avlardan ve yemeklerinden keyif alırmış.
-Ne oluyor bana?
Turna giderek yaşlanıyor ve güçsüzleşiyormuş. Eskisi gibi değilmiş. Daha yavaş uçuyormuş.
-Daha şimdiden yoruldum.
Balık avlamak için suya daldığında yavaş hareketlerinden ötürü balıklar çoğu zaman ondan kaçıyormuş.
-Dizlerim çok ağrıyor.
Balık:
-Sakın oraya gitme. Yoksa turna seni yer.
-Merak etme, iki haftadan beridir beni yiyemiyor. Onunla dalga geçiyorum. Görmüyor musun hareket bile edemiyor. O beni yakalayamadan önce ben uzağa kaçıyorum. Göstereyim istersen.
-Ahh yiyecek… Tuttum seni…
Turna yüzüstü suya kapaklanırken balık arkadaşlarının yanına kaçmış.
-Gördün mü?
-Artık turnadan korkmamıza gerek kalmadı.
Turna zamanla o kadar güçsüzleşmiş ki yiyeceğini yakalayamıyormuş. Durum o hale gelmiş ki balıklar onun etrafında yüzüyormuş ama turna onları yakalayamıyormuş.
-Şu yaşlılık yok mu… Karnımı şimdi nasıl doyuracağım ben? İki gündür açlık çekiyorum.
Bir gün karnı aşırı derecede açmış çünkü günlerdir hiçbir şey yiyemiyormuş. Çok fazla yorulmadan ve zahmet etmeden açlığını yatıştırmak için bir plan düşünmüş.
-Ne yapmam gerektiğini biliyorum.
Planını başlatmak için yüzü asık bir halde gölün kıyısına gitmiş. Balık tutmaya hiç niyetli görünmüyormuş. Balıklar, kurbağalar ve yengeçler onun niye yiyecek tutmaya çalışmadığını merak etmişler.
-Turna çok üzgün görünüyor.
-Belki de karnı açtır.
-Ölür mü dersin?
Turnanın üzgün olduğunu gören iri bir yengeç onun yanına gitmiş:
-Merhaba yaşlı turna, neyin var? Çok üzgün görünüyorsun?
-Evet, bu göl hakkında kötü haberler duydum.
-Kötü haberler mi? ne olmuş?
-Hayır, bunu sana söyleyecek cesaretim bile yok.
-Hadi ama gölle ilgili bir şeyse bizimde bilmemiz gerekir. Bizde burada yaşıyoruz.
-Tamam. Madem ısrar ediyorsun. Bu gölde bir tane bile balık kalmamasından endişe ediyorum. Nede olsa o balıklar benim besin kaynağım.
-Balıklar bitecek mi? Nasıl? Niye?
-Duyduğuma göre birileri burayı toprakla dolduracakmış ve üstünde ekin yetiştirecekmiş.
-Olamaz. Çok şanssızmışız. Ötekilere haber vermeliyim.
-Ne korkunç bir şey bu.
-Ne yapacağız?
Göldeki bütün canlılar turnanın sözlerinden sonra endişelenmişler.
-Eyvah, ne yapacağız şimdi?
-Sen karada da yaşayabilirsin ama biz balıklar yaşayamayız.
Turna:
-Panik yayılmaya başladı.
Durumun kendi avantajına olduğunu gören turna şöyle demiş:
-Panik yapmayın, bir kurtuluş var.
-Var mı?
-Evet, ben biraz uzakta bir göl daha biliyorum. Bütün canlılar orada güvende olur. Tabi ki ilgilerini çekerse ben her gün birkaçını öbür göle taşıyabilirim. Orada güvende olurlar.
-Evet, lütfen bize yardım et.
-Yardım et.
Göldeki herkes turnadan yardım almak için istekliymiş.
-Ama benim birkaç şartım var.
-Nedir?
-Yaşımdan ötürü yolculuklar arasında dinlenmeye ihtiyacım olacak. Ve tek seferde sadece birkaç balık taşıyabileceğim.
-Kabul ediyoruz.
-Tamam, önemli değil.
Gölün sakinleri turnanın şartına uygun olarak onunla birlikte gitmeye hazırmış. Turna ilk yolculukta birkaç balığı gagasının içine almış ama onları başka bir göle götürmek yerine yakındaki bir tepeye götürmüş ve yemiş.
-Nihayet açlığımı yatıştırdım.
Bir süre sonra tekrar karnı acıkmış ve ikinci defa yola çıkmış. Turna bu sayede hiç çaba sarf etmeden sürekli olarak balık tutuyormuş. Birkaç gün içinde sağlığına geri kavuşmuş ve kilo almış. Büyük yengeçte kurtarılmak istiyormuş.
-Lütfen beni öbür göle götür.
Turna:
-“Farklı bir yemek denemek için iyi bir zaman.” Olur… bir sonraki yolculukta götürürüm seni.
Bir sonraki yolculukta biraz zaman geçtikten sonra:
-Öbür göl buradan ne kadar uzakta?
Turna yengecin çok masum bir canlı olduğunu düşünmüş. Turnanın kötü planını asla tahmin edemezmiş.
-Seni şaşkın. Beni uşağın mı sandın yoksa? Burada başka bir göl yok ki. Ben bu planı hepinizi yiyebilmek için yaptım. Şimdi sende hayatını kaybetmeye hazır ol bakalım.
Yengeç turnanın bu kötü planını anlamış.
-Hayır, ben bu şekilde ölmeyeceğim seni bencil turna.
Hislerini kaybetmeden önce keskin kıskaçlarını çabucak turnanın boynuna geçirmiş.
-Ahh! Canım yanıyor.
-Biraz daha yanmaya devam edecek.
Yengeç turnanın boğazını iyice sıkmış ve turna hayatını kaybetmiş. Ardından bir yolunu bulmuş ve göle geri dönmüş. Hikayenin tamamını göldeki bütün canlılara anlatmış. Herkes bu çabası için yengece teşekkür etmiş.
-Yengeç, ne kadar zekisin.
-Hayır, turna açgözlülüğünden ötürü hayatını kaybetti, benim zekâmdan ötürü değil.
Masalın ana fikri; sakın unutmayın. Aşırı açgözlülük zararlıdır.
0 Yorumlar