KİTAP OKUMAYI SEVEN ÇOCUK MASALI


Kitap Okumayı Sevmeyen Çocuk Masalı
Bu yaz ailemle geldiğim otelde çok az yaşıtım var. İyi ki oyuncaklarımı yanımda getirdim. Bu arada benim adım.
Kahvaltıdan sonra yan odamızda kalan Ercan isimli çocukla kumda oyun oynadık ve çok eğlendik. Yorulunca şezlonga geçip dinlendim.

Ercan da yanımdaki şezlongda kitap okumaya başladı. Aradan biraz zaman geçtikten sonra canım sıkıldı. Ercan’a baktım hiç de sıkılmış görünmüyordu.
Kitapta üç arkadaşın başına gelen komik maceralar anlatılıyordu. Komik şeyleri severdim; heyecanlı ve bir de uzayı anlatan şeyleri.
Ercan, “Kitap kahramanları benim gerçek arkadaşım gibi,” dedi.

“Saçmalama! Kitap kahramanlarından hiç gerçek arkadaş olur mu?” dedim.
Neden olmasın, arkadaşlar birbirini nasıl eğlendirip iyi şeyler öğretiyorsa, kitaplar da öyle. Ayrıca kitap okuduğunda kendini hiç yalnız hissetmiyorsun,” dedi.
“Ben kitap okumaktan çok sıkıntılıyorum,” dedim. Ercan, “sıkıntılıyorum değil sıkılıyorum,” dedi ve gülümsedi.
Çok utanmıştım. Ercan çok güzel konuşuyordu, bense konuşurken bazen sıkılıyordum. Anlamını bilmediğim kelimeler de oluyordu tabii ki.
Ercan,”Çok kitap okursan çok güzel konuşursun. Ayrıca çok kelime bilirsin,” dedi.
“Çok kelime bilmeyi isterim, tabii ki,” dedim.
Ercan, “O zaman çok kitap oku ve kelime oyunları oyna,” dedi ve yarın sabah kelime oyunu oynamak için beni kafeteryaya davet etti.

O gün tatil arkadaşımla çok eğlendim. Yüzdük, gezdik, top oynadık ve kitap okuduk. Yanlış duymadınız, kitap okuduk.
Arkadaşım bana yanında getirdiği kitaplardan birini hediye etti. Uzay macerasını anlatan heyecan verici bir kitap.
Gezenler hakkında çok şey öğrendim. Her gezegende ayrı bir macera yaşadım.
Merkür, Venüs, dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün ve cüce gezegen Plüton. Güneş sisteminde ne çok gezegen vardı. İsimleri de çok güzeldi.

Hayat için suyun bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum Suyun oluşması için de oksijen gerektiğini. Nefes alıyorum dediğim şeyin aslında oksijen olduğunu bu kitapta öğrendim. Ben de Ercan gibi şezlongda kitabımla saatlerce zaman geçirmiştim.
Kitabın içindeki uzaylı da çok komikti. Ercan gibi gülmeye başladım.
Annem ve babam yemek vaktini hatırlatmak için yanıma geldiklerinde onların geldiğini bile fark etmemiştim. Annem ve babam şaşkın şaşkın yüzüme bakıp, “Ömer sen kitap mı okuyorsun?” dediler.
“Evet kitap okuyorum, bence çok eğlenceli. Eve dönünce harçlıklarımla bol bol kitap alacağım ve böylece kocaman bir kütüphanem olacak,” dedim.

Annem ve babam planıma bayılmışlardı. Ercan’a bana kitap okumayı sevdirdiği için teşekkür ettiler.

Ayrıca kitap okurken şarj bitmiyor, macera da yarı yolda kalmıyordu. Cep telefonuna bakmak ya da tabletle oynamaktan daha heyecanlı ve yaratıcıydı.
Öyle ya orda kahramanları bilgisayar oyuncuları belirliyordu, kitapta ise biz.

Gözlerini kapatıp kitaptaki kahramanı hayal ettiğinde herkesin kahramanı farklı farklı olabiliyor. Ayrıca kazanan ve kaybeden hırsı yok.
Daima kitap okuyan kazanıyor. Hele can sıkılması denen şey hiç olmuyor. Dikkat ettiniz mi can sıkıntısı falan… Ben bayağı  deyim kullanıyorum. Bu deyimleri ve daha birçok kelimeyi kitaplardan öğrendim.

Tatilin son gününe de geldik. Ercan’la vedalaşmak çok zor olacak.
O hayatım boyunca unutamayacağım bir tatil arkadaşım oldu. Birbirimize söz verdik, bir sonraki yıl yine birlikte tatil yapacağız, tabii ki yıl boyunca birbirimizi arayıp sormayı da ihmal etmeyeceğiz.
Doğum günlerimizde birbirimize kitaplar hediye etmek de verdiğimiz kararlardan biri. Yıllar geçecek, dostluğumuz pekişecek ve kocaman bir kütüphanemiz olacak. Şimdiden kitaplığımdan Ercan’dan hediye bir kitabım oldu bile.


Yorum Gönder

0 Yorumlar