Aslan, Kurt ve Tilki Masalı
Aslan kocamış, hastalanmış, ininden çıkamaz olmuştu; bütün hayvanlar birer birer gelip efendilerinin hatırını sordular, ama tilki gözükmedi.
Kurt, fırsat bu fırsattır diyerek, aslanın katında tilkiyi kötülemeye kalktı: “Sen bizim hepimizin efendimizken onun sana bile saygısı yok; olsaydı bir kez gelir, hatır sorardı” dedi.
O sırada tilki de kapıdan gözüktü, kurdun dediklerini işitti.
O sırada tilki de kapıdan gözüktü, kurdun dediklerini işitti.
Aslan kızmıştı; tilkiyi görünce öyle bir kükredi ki yer gök titredi.
Ama tilki kendini temize çıkarmanın yolunu buldu: “Evet, hepsi sana hatır sormaya gelmiş, gelmiş ama bir tanesi de seni iyileştirmeye çalışmış mı? Ben gelmedim; nasıl gelirim? Kapı kapı dolaşıyor, her hekimden bir ilaç soruyordum. En sonunda öğrendim ilacı, öyle geldim” dedi.
“Neymiş ilacı?” diye sordular.
Tilki: “Bir kurdu diri diri yüzüp postuna bürünmeliymiş, hekim öyle söylüyor” dedi.
Aslan bunu duyar da durur mu?
Kurdun derisini yüzdürüp postuna sarındı.
0 Yorumlar